Üniversitemiz 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni Gerçekleştirildi

Üniversitemiz 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni Gerçekleştirildi

Üniversitemiz 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımı ile gerçekleştirildi.

Morfoloji binası konferans salonunda gerçekleştirilen törene Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ve Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş ile birlikte İl Protokolü, Üniversite Rektörleri, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, Üniversitemiz akademik ve idari personeli ile öğrenciler ve davetliler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören müzik dinletisi ve Ordu Üniversitesi tanıtım filminin gösterimi devam etti. Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, “Kuruluşundan bugüne geçen 17 yıllık süre içerisinde bilgi ve bilimin rehberliğinde ilerleyen Ordu Üniversitesi; 3 enstitü, 14 fakülte, 1 yüksekokul ve 12 meslek yüksekokulunda bin 500’e yakın akademik ve idari personeli; 20 bine yaklaşan öğrencisi ile nitelikli büyümesini sürdürmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu çerçevesinde Ordu Üniversitesi olarak gençlerimizi bilimden teknolojiye, sanatta spora, milli ve manevi değerler temelinde ahlaki ve insani davranışlarını yükseltmeyi hedefliyoruz. Ayrıca eğitim faaliyetlerimizin kalitesini her dönem yükselterek ülke kalkınmasına destek sağlamaktayız.” dedi.

Rektör Baş, Ordu Üniversitesinin bilimin ilerlemesi, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin sürdürülmesi için çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam ettiğini ifade ederek “Üniversitemizin bölgesinde, ülkesinde ve dünyada adından söz ettiren bir eğitim kurumu olabilme gayreti içerisindedir. Üniversitemiz, sahip olduğu yerleşkeleriyle, modern kütüphanesiyle, donanımlı laboratuvarlarıyla ve sosyal alanlarıyla öğrencilerine ayrıcalıklı bir eğitim imkanı sunmaktadır. Geleceğin üniversitesi olma yolunda hızlı bir şekilde ilerleyen Üniversitemiz, bu yıl ulaştığı yüzde 98,6’lık doluluk oranıyla başarı grafiğini her geçen dönem üst seviyelere taşımaktadır. Üniversitemiz; Öğrenci memnuniyetinde ise bu yıl 126 devlet üniversitesi arasında 10’uncu sırada yer almıştır.” şeklinde konuştu.

Rektör Baş, “Değerli akademisyenlerimiz sizler bilgi üretme, araştırma yapma, öğretme misyonunuzu en iyi şekilde yerine getirerek, genç zihinleri şekillendirmekte ve geleceğe yön vermektesiniz. Farklı disiplinlerden gelen bilgi birikimlerimizi bir araya getirerek, daha büyük başarılar elde edeceğimize yürekten inanıyorum. Sevgili Öğrenciler, sizler, Üniversitemizin en değerli hazinelerisiniz. Burada alacağınız eğitimle geleceğin liderleri, bilim insanları, sanatçıları ve toplumun çeşitli alanlarında öncü isimleri olarak yetişeceksiniz. Bu yolculuğunuzda size rehberlik etmek, bilgi ve deneyimlerimizi sizinle paylaşmak, en büyük görevlerimizden biridir. Bu duygu ve düşüncelerle yeni dönemde bilgi ve öğrenme yolculuğumuzun keyifli ve verimli olmasını temenni ediyor; sağlıklı, mutlu, başarılı ve üretken bir akademik yıl geçirmenizi diliyorum.” dedi.

Akademik Açılış Dersini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş Verdi

TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Üniversitemiz 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, yeni akademik yılın hayırlı ve verimli olmasını temenni ederek, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş’a rektörlük görevinde üstün başarılar diledi.

Türkiye için önemli bir dönemden geçildiğini hatırlatan Kurtulmuş, içinde bulunulan dönemde günlerin, saatlerin, hatta dakikaların bile önemli olduğunu vurguladı. 29 Ekim ile “sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye yüzyılı” olarak tanımlanan Cumhuriyetin ikinci asrının kapılarının sonuna kadar açıldığını dile getiren Kurtulmuş, “İnşallah bu dönemde Türkiye, hem geçtiğimiz ilk asrımızdaki tecrübelerimizden istifade ederek hem de bugün sahip olduğumuz imkan ve fırsatları milletimizin hayrına sonuçlandırarak yolumuzu çok daha güçlü bir şekilde almamız mümkün olur. Onun için Türkiye Yüzyılı için herkesin bulunduğu yerde, zamanda, mevkide işlerini en iyi şekilde yapması, sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmesi gerekiyor. Kim olursak olalım, nerede faaliyet yapıyor olursak olalım yapacağımız işlerin en iyisini birlik ve beraberlik içerisinde ortak milli hedeflere yönelerek gerçekleştirmek zorundayız.” diye konuştu.

 “Bizim çok daha dikkatli, hazırlıklı, birikimli olarak yolumuza devam etmemiz lazım”

Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın, büyük çatışmaların ve gerilimlerin merkezi haline geldiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Balkanlardaki gerilimler, Karadeniz’de Rusya-Ukrayna arasında çatışma, Kafkaslardaki gerilimler, çatışmalar, Orta Doğu’daki bu yaşamakta olduğumuz ve öyle görünüyor ki bir müddet daha yaşamaya devam edeceğimiz bu büyük sıkıntılar bu büyük gerilimler. Bir tarafta vekalet savaşının unsurları olarak kullanılan terör örgütleri üzerinden Orta Doğu coğrafyasını dizayn etmeye çalışanlar, diğer taraftan bu işi bir adım öteye götürerek ‘vekil devletler’ üzerinden bölgeye dizayn etmeye çalışanlar Orta Doğu’yu da yaşadığımız bu geniş coğrafyayı da fevkalade tehlikeli, fevkalade riskli bir alan haline getirmişlerdir. Biz bu üç temel nedenden dolayı bizim çok daha dikkatli, çok daha hazırlıklı, çok daha birikimli olarak yolumuza devam etmemiz lazım.”

Türkiye’nin her alanda başarılı olmasının şart olduğunu söyleyen Kurtulmuş, tam manasıyla bir seferberlik ruhuyla hareket ederek ilimde çok daha ileriye doğru gidileceğini belirtti. Türkiye’nin bölgesinde bu kadar sözü dinlenen itibarlı bir ülke haline gelmesinin önemli nedenlerden birisinin de sanayide elde ettiği başarı ve milli savunma sanayiinde devrim mahiyetindeki atılımlar olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Eğer Türkiye, bu atılımlarını sürdürerek devam ettirebilirse, ki öyle olacaktır, Allah'ın izniyle hiç şüphemiz yoktur ki önümüzdeki yüzyıl, Türkiye'nin sözü çok daha güçlü olacak ve dünyaya yön vermeye, yol göstermeye devam edecek ve sonuç elde edecektir.” dedi.

İsrail-Filistin çatışmasının, “kötülüğün zirve yaptığı, sözün sona erdiği, insanlık adına herkesin konuşurken dahi utandığı, haberlerde izlerken bile yüzlerin kızardığı bir insanlık sorunu haline geldiğini” belirten Kurtulmuş, bu meselenin 1991’de ABD’nin Irak’ı işgaliyle hızlandırıldığını söyledi.

Bölge ülkelerinin bu işgalden sonra emperyal projenin doğrudan hedefi haline geldiğini anlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Hiç şüpheniz olmasın ki bu projenin doğrudan asıl hedefi Türkiye'dir. Yoksa bu adamlar, çok açık söylüyorum Meclis Başkanıyım, siyaseten bunları dengeli götürmeye çalışıyorum ama bir yere kadar da insanız; bu beylerin aklı fikri var da bizim yok mu? Neyin hangi iş ve amaçla yapıldığını bilmiyor muyuz? Allah aşkına PYD/YPG'yi bu bölgeye koyanlar, İŞİD/DEAŞ adı neyse bunları bu bölgeye getirenler ellerine ölüm silahlarını teslim ederek bölge halklarını yeniden dizayn edenler kimlerdir? Hem teröre karşı olduklarını söyleyip hem de konu bizim coğrafyamız olunca, konu Afrika olunca, konu Asya olunca her türlü terör örgütüne destek vermekten utanmayanlar hangi teröre karşı olmaktan bahsedebilirler? Dolayısıyla bu oyunun niçin oynandığı ve bu bölgede niçin halkların zayıf hale getirilerek devletlerin etkisizleştirilmeye çalışıldığını çok iyi biliyoruz.

Bu sadece 1991’de de başlamadı. Osmanlı Cihan Devleti 1917’de bu bölgeden ayrıldıktan sonra İngilizler bölgeye gelir gelmez ilk yaptıkları iş, birtakım terör örgütleri kurdurarak İsrail Devleti'nin kuruluşunun hazırlığını sağladılar. Bu terör örgütlerinin liderlerinin, yönetici kadrolarının, sonraki dönemde İsrail Devleti’nin devlet başkanları, bakanları olduğunu gayet iyi biliyoruz.”

“Filistin, tarihimizin, milletimizin bir parçasıdır”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail-Filistin çatışmasında bugün gelinen noktada söylenecek hiçbir sözün kalmadığını ve Gazze’deki katliamların kötülüğün zirvesi olduğunu belirtti. Osmanlı Devleti’nin Filistin’de 4 asır boyunca hükümran olduğunu ve Milli Kurtuluş Mücadelesi’nin Filistinlilerle verildiğini anlatan Kurtulmuş, “Bugün bazıları Gazze'yi uzakta bir tiyatronun parçası olarak görebilirler ama Gazze, Filistin bizim için tarihimizin, milletimizin, geleneğimizin, geçmişinizin bir parçasıdır. İnşallah Gazze, kıyamete kadar da Gazzelilerin toprağı olarak kalmaya devam edecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, Auschwitz, Srebrenitsa, Ruanda ve Gazze’deki katliamları insanlığın hayatının içine Batı dünyasının sığdırdığını ifade ederek, şunları söyledi: “Bu zulmün, vahşetin, katliamın karşısında birileri de bunun ‘olağan’ olduğunu söylüyor. Biz söylemiyoruz, kendileri söylüyor. Beyefendi kalkıyor diyor ki ‘Biz İsrail'e kırmızı çizgi çekiyoruz’. Ne demek? Vur, öldür, görmüyorum, bilmiyorum, ne yaparsan yap. Böyle bir şey olabilir mi? Ancak hesap edemedikleri bir şey var. İnsan onuru her türlü politik manevradan çok daha güçlüdür. İnsanların içindeki hakkaniyet, adalet duygusu her türlü baskıdan çok daha kuvvetlidir. Şimdi bunların elinde silahlar, bunların elinde dünya medyası, bunların ellerinde dünyanın neredeyse karar verici mekanizmalarındaki etkin adamları var ya, zannediyorlar ki biz istediğimizi yaparız. Zaten Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda dayımız var, elini kaldırır ‘Hayır’ der, bizim yaptığımız zulmü görmezden gelir ama 7,5 milyar insanın içerisinde insanlıktan nasibini almış, vicdanı, insafı, hakkaniyet duygusu olan çok sayıda da insanın olduğunu unutuyorlar. Çok açık bir şey söyleyeceğim. Gazze, Allah’ın izniyle bir hayra da vesile oluyor. Bu zulmü kınıyoruz. Şunu da çok net söyleyeyim. İnşallah nasıl Auschwitz’in kasapları, nasıl Srebrenitsa’nın kasapları uluslararası mahkemelerde hesap verdiler ve mahkum oldularsa, şu anda Gazze'de insanlığı ölüme sürükleyen, oradaki halkı, masumları öldüren bu sivil katliamlarını sorumluları, Netanyahu başta olmak üzere Likud cephesinin faşistleri de bir gün hakim karşısına çıkacak ve mutlaka cezalarını alacaklardır. Bunu böyle istediğim için söylemiyorum. İnsanlık bize böyle emrettiği için söylüyorum.”

“İnsanlık cephesinde yer alanlar yeniden büyük bir insanlık uyanışını ortaya koyuyor”

Gazze’de soykırıma varan katliam sonrası dünyanın on yıllar boyunca yeni bir döneme gireceğini bildiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze’deki katliam kötülüğün şahikasıdır, bundan daha büyük kötülük olmaz. Bu kötülüğün şahikasının karşısında da görüyorum ve ümit ediyorum ki bir insanlık cephesi yavaş yavaş oluşuyor ve insanlık cephesinde yer alan milyonlarca insan yeniden büyük bir insanlık uyanışını ortaya koyuyor. Dünyanın başka bölgelerinde başka din ve kültürlere mensup olan insanlar da sokağa çıkarak, ‘Yeter artık, biz insanlığımızdan utanıyoruz. Bu suça sessiz kalarak ortak olmayacağız.’ diye haykırıyorlar. Allah'ın izniyle adım adım, yavaş yavaş insanlık cephesi kurulmaktadır. İşte Türkiye olarak en büyük sorumluluğumuz bu insanlık cephesinin oluşmasına büyük katkı sunmaktır.

İlk andan itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere dengeli, akıllı ama hakkaniyetli ve insani değerleri önceleyen bir politikayı izlemeyi sürdürüyoruz ve inşallah sonuç alacağız. Burada asla zalime prim vermeden, asla zalimin en ufak bir şeyini meşru görmeden yolumuza devam ettik, devam edeceğiz. Kolay değildir. İsrail'e karşı bugünün dünyasında, bu kadar hakimiyetleri olduğu zannedilen bu dünyada, ‘Bu katliam artık soykırıma varan bir katliamdır.’ demek bir siyasetçi için kolay bir şey değildir. Ama biz bütün zorlukları göze alarak yolumuza devam ediyoruz. Zalime ‘zalimsin’ demek mazluma karşı yapılacak en büyük iyiliktir. ‘Mazluma üç beş tane biz de destek olalım, yardımcı olalım.’ İyi de zalimin elini tutmadın ki, onun elini bağlamadın ki. İnşallah Türkiye ortaya koyduğu fikriyle, müktesebatıyla, siyasetiyle yeni bir dünyanın kuruluşunun da öncülüğünü yapacaktır.”

Açılış dersinin ardından Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’a hediye takdiminde bulundu. Programının devamında fakülte ve meslek yüksekokullarına derece ile yerleşen öğrenciler ile profesör ve doçent unvanı alan akademisyenler için tebrik töreni gerçekleştirildi.

Tören, hatıra fotoğrafının çektirilmesinin ardından sona erdi.

ODÜ Basın

 

 

Tarihi : 07-11-2023 18:05:58 / Düzenleme Tarihi :17-11-2023 11:12:45